Ne Yapılması Gerektiğini Bilemediğinde Yapabileceklerin: 3 Aşamalı Yol Haritası

Ne Yapılması Gerektiğini Bilemediğinde Yapabileceklerin: 3 Aşamalı Yol Haritası
Kararların ağırlığı altında ezildiğin, yolun görünmediği o anları hepimiz biliriz. Zihin döngüsel düşüncelerle doludur, adım atmak zor gelir. İşte tam bu noktada, kendi içsel rehberinize yeniden bağlanmanıza yardımcı olacak, herkesin uygulayabileceği basit ama etkili bir harita mevcuttur. Bu harita, NLP ve Hipnoterapinin bilgeliğini özümseyen uzmanların rehberliğinde, üç somut eylem üzerine kuruludur.
1. Aşama: Bedenini Hareket Ettir – Bilgeliğin Kapısını Fiziksel Olarak Açmak
Zihninizin içinde sıkışıp kaldığınızda, ilk adım düşünmeyi bırakmak ve harekete geçmektir. Neuro-Linguistic Programming yani Sinir Dili Programlamasında, zihin-beden sisteminin bir bütün olduğu prensibi esastır. Düşünce ve duygularımız bedenimizde bir gerilim veya blokaj olarak kendini gösterir. Bu nedenle, durgun bir beden, döngüsel düşünceleri beslemeye devam eder.
Bu aşamada yapmanız gereken, bilinçli zihni devre dışı bırakarak bedenin bilgeliğine güvenmektir. Basit bir yürüyüş, esneme hareketleri veya birkaç derin nefes bile vücuttaki enerji akışını değiştirir. Hareket, bloke olmuş enerjiyi çözer ve hipnoterapinin “trans” benzeri, daha yüksek bir farkındalık haline geçişinizi sağlar. NLP uzmanı Ufuk Önen, bireylerin bedenlerindeki düzenin farkına varıp, blokajların olduğu yerlere inerek sorunları çözebilmeyi öğrendiğini aktarmaktadır. Amacınız karmaşık bir egzersiz yapmak değil, sadece fiziksel durumu değiştirerek zihinsel kilitlenmeyi kırmaktır.
2. Aşama: Senin İçin Önemli Olan İnsanları Düşün – Aidiyet ve Değer Bağlantısını Harekete Geçirmek
Bedeninizi hareketlendirdikten sonra, sıra duygusal ve sosyal bağlantılarınızı harekete geçirmeye gelir. Kendinizi çıkmazda hissettiğinizde, genellikle yalnız ve desteksiz hissetme duygusu eşlik eder. Bu aşama, size güç ve anlam veren insanları zihninizde canlandırarak bu duyguyu dengelemeyi amaçlar.
Burada NLP’nin “temsil sistemleri” ve “çapa” kavramları devreye girer. Örneğin, size koşulsuz güven veren bir aile üyesini, sizi her zaman anlayan bir dostunuzun yüzünü gözünüzde canlandırın. Onlarla geçirdiğiniz, kendinizi değerli hissettiğiniz bir anıya odaklanın. Uzmanlar, sevildiğini ve değer verildiğini hissetmenin, aktif dinleme, sözlü onaylar ve zor zamanlarda gösterilen tutarlı destek gibi davranışlarla pekiştiğini belirtir. Bu insanları düşünmek, içinizde onlarla kurduğunuz bağın duygusal “çapasını” tetikler. Bu, bilinçaltınıza güvende olduğunuz ve ait olduğunuz mesajını gönderir; karar verme sürecinizdeki endişeyi azaltır ve içinize cesaret verir.
3. Aşama: Kağıt Kalem Al ve Bilinçdışından Gelenlere İzin Ver – İçsel Rehberinizle Doğrudan Diyalog
Son ve en güçlü aşama, zihninizin derinliklerinden gelen sesi serbest bırakmaktır. Hareket ve duygusal bağlantı ile zihninizi hazırladıktan sonra, bilinçli zihnin mantık ve sınırlamalarından sıyrılmak gerekir. Bunun yolu, “serbest yazma” veya “bilinç akışı” denen bir uygulamadır.
Bir kağıt ve kalem alın, zaman sınırı koymadan (örneğin 10-15 dakika) yazmaya başlayın. Kafanızdaki soruyu (örn: “Bu durumda ne yapmalıyım?”) kağıda yazdıktan sonra, aklınıza gelen her şeyi, ne kadar sıradan, saçma veya alakasız görünse de yazın. Burada amaç, edebi bir metin oluşturmak değil, içsel diyaloğu dışarı aktarmaktır. Bu yöntem, hipnoterapideki “bilinçdışına erişim” ile benzerlik gösterir. Bu uygulama sırasında, mantığın değil, sezgilerin ve derin bilgeliğin devreye girdiği bir gevşeme hali oluşabilir. Ufuk Önen, bilinçaltının gücünün, olayların içindeki ayrıntıları bilinç derinliklerindeki zenginliklerle ayarlayabildiğini ifade eder. Kağıda dökülenler arasında, daha önce fark etmediğiniz çözümler, metaforlar veya net bir sonraki adım mutlaka belirecektir.
Uzman Görüşü ve Bilimsel Dayanak: Neden Bu Üçlü Sistem İşe Yarar?
Bu üç aşamalı sistem, gelişigüzel bir liste değil, insan psikolojisinin farklı katmanlarına hitap eden bütünsel bir yaklaşımdır.
-
Beden Aşaması (Somutluk): Karmaşık psikolojik durumları, kontrol edebileceğimiz basit bir fiziksel eyleme indirger. Hareket, stres hormonlarını azaltır ve prefrontal korteksi besleyerek net düşünmeyi destekler.
-
İlişki Aşaması (Duygusal Güvenlik): Sosyal bağlar, stres altındayken bize güç veren en temel psikolojik kaynaklardan biridir. Bu bağları zihinde canlandırmak, yalnız olmadığımızı hatırlatarak kaygıyı azaltır ve özgüveni pekiştirir.
-
Yazma Aşaması (Bilinçdışına Erişim): Serbest yazma, hipnoterapideki trans haline benzer şekilde, eleştirel zihnin baskısını azaltır. Bu, yaratıcı çözümlerin ve derin sezgilerin bilinç düzeyine çıkmasına olanak tanır. Amerikan Psikoloji Derneği gibi kurumlar, hipnoterapinin ağrı yönetimi ve stres azaltma gibi alanlardaki terapötik etkinliğini kanıta dayalı bir yöntem olarak kabul etmektedir. Benzer şekilde, bilinçdışı süreçlere erişim sağlayan bu tür teknikler, içsel çatışmaların çözülmesinde etkili bir araç olarak görülür.
Sonuç olarak, ne yapacağınızı bilemediğiniz anlar, bir çıkmaz değil, içsel rehberinizle daha derin bir bağ kurma çağrısıdır. Bu üç adımı sırasıyla uyguladığınızda, bedeninizin bilgeliğini, sevgi bağlarınızın gücünü ve bilinçdışı zihninizin sınırsız kaynaklarını harekete geçirmiş olursunuz. Cevap zaten içinizdedir; sadece onu dinlemek için doğru yöntemle içeri davet etmeniz yeterlidir. Bu konuda profesyonel bir yol arkadaşlığına ihtiyaç duyarsanız, NLP ve Hipnoterapi alanında çalışan uzmanlardan destek alabilirsiniz. Bu alanda sertifikalı eğitimler ve danışmanlık hizmetleri sunan Ufuk Önen‘in sitesini ziyaret edebilirsiniz. Hipnozun bilimsel temelleri ve terapötik uygulamaları hakkında daha fazla bilgi edinmek için Amerikan Psikoloji Derneği’nin (APA) ilgili yayınlarına göz atabilirsiniz.
