Hipnoz (Hypnosis) Anlatan Hipnotik Yaklaşımlar
“Hipnoz, arabanızı hurdalığa çekip kaputun altında ne var ne yok diye bakmak değil. Direksiyonun aslında hep sizde olduğunu hatırlamanızı sağlamak. Siz zaten ehliyetli şoförsünüz, hipnoz sadece yol haritasını netleştiriyor.”
“Zihniniz bir bahçe gibi. Kimi bitkiler (düşünceler, alışkanlıklar) istemeden kendiliğinden büyüyor. Hipnoz, bahçenizdeki otları yolmak değil, toprağa istediğiniz çiçeklerin tohumunu ekmek. Büyüten yine güneş ve su, yani sizin kendi enerjiniz.”
“Hipnoz, telefonunuzu fabrika ayarlarına döndürmek gibi. Sildiğiniz uygulamalar (eski korkular, kaygılar) gidiyor, cihazınız (siz) hafifliyor ve ilk aldığınız günkü kadar hızlı çalışmaya başlıyor. Hiçbir şey eklemiyoruz, sadece gereksizleri siliyoruz.”
Kaygılar, öfke, üzüntü… Tüm bunlar gökyüzündeki bulutlar gibidir. Hipnoz, sizi o bulutların çok daha üstüne, her zaman masmavi ve dingin olan gökyüzüne çıkarır. O huzur hep oradaydı, sadece bulutlar onu geçici olarak örtüyordu.”
“Bazen içinizdeki küçük, korkmuş çocuğu onay, sevgi ve güvence arar. Hipnoz, içinizdeki o çocuğa elini uzatıp ‘Artık güvendesin’ demenin yolunu açar. Yetişkin haliniz, çocuk halinizi kucaklar ve iyileştirir.”
“Hayatınızın arka planında hep aynı hüzünlü şarkı çalıyor olabilir. Hipnoz, o şarkının yerine sevdiğiniz, sizi coşkuyla dolduran bir parçayı koymak gibidir. Aynı kişiysiniz, ama dansınız değişir.”
“Hayatınızın gemisini fırtınalı bir denizde sürüklenirken bulabilirsiniz. Hipnoz, sizi kaptan köşküne çıkarıp dümeni size yeniden hatırlatmak gibidir. Rotayı belirleyen, gemiyi yöneten hep sizsiniz. Biz sadece pusulayı nasıl okuyacağınızı gösteririz.”
Kısacası, hipnoz bir “içsel farkındalık yolculuğu” dur. Sihirbazlık değil, özbakımdır. Kendi kendinizin en iyi arkadaşı, koçu ve destekçisi olmayı öğrenmektir. Kendi çözümünüz, içinizdeki hazinedir; hipnoz ise o hazinenin basit ve etkili bir haritasıdır.
Zihninizin ‘stres ağına’ bağlı kaldınız. Hipnoz, o ağın şifresini değiştirip sizi ‘sakinlik ağına’ yeniden bağlar. Aynı cihazsınız, ama artık çok daha hızlı ve kesintisizsiniz.
Bilinçaltınızla aynı dili konuşamıyordunuz, o yüzden hep yanlış anlaşılıyordunuz. Hipnoz, ikinizin de buluşacağı ortak bir dil ve yer ayarlamak gibidir. Artık aynı takımda oynuyorsunuz.
Zihninizin çöp kutusu dolmuştu ve sisteminizi yavaşlatıyordu. Hipnoz, o çöp kutusunu temizleyip ‘geçici dosyaları’ siler. Bilgisayarınız (siz) eskisinden çok daha hızlı çalışır.
Kendinizi bir kil yumağı gibi hissediyorsunuz; şekilsiz ve başkalarının elinde. Hipnoz, o kili alıp kendi ellerinizle nasıl güzel bir heykele dönüştürebileceğinizi hatırlatmaktır. Heykeltıraş sizsiniz.
Hayatın telleri o kadar gergindi ki çıkan her ses tırmalayıcı oluyordu. Hipnoz, içinizdeki enstrümanın tellerini teker teker gevşetip, akort edip ruhunuzun doğru notasına getirmektir.
Zihninizin paleti gri, siyah ve koyu renklerle kirlenmişti. Hipnoz, o paleti tertemiz yapıp size yeniden tüm renkleri seçme özgürlüğü verir. Resim aynı tuval, ama artık renkler sizin.”
İçinizdeki dev, kış uykusundaydı. Hipnoz, ona usulca “bahar geldi” diye fısıldamaktır. Uyanan, gerilen, gücünü toplayan hep sizin kendi içinizdeki devdir.
Duygularınızın gelgitleri sizi sürüklüyordu, kontrol sizde değildi. Hipnoz, ayın döngülerini (içsel ritminizi) öğreterek, sular çekilmeden önce kıyıya çekilmeyi içgüdüsel olarak bilmek gibidir.
İçinizdeki doğa dengesizdi; bazı türler (düşünceler) çok güçlü, bazıları yok olmuştu. Hipnoz, o ekosisteme müdahale etmeden, kendi kendini dengeye ve sağlığa getirmesi için doğru ortamı sunmaktır.
Zihniniz dağınık bir dolap gibi. Her şey var ama aradığınızı bulamıyorsunuz. Hipnoz, bir organizatörle dolabı düzenlemek gibidir. Eşyalar (anılar, yetenekler) aynı, ama artık her şey yerli yerinde ve ulaşılabilir.“
Siz verimli bir topraksınız. Hipnoz, toprağa atılan sağlıklı bir tohum gibidir. Tohumu eken biziz, ama onu sulayan, büyüten, filizlendiren sizin doğal enerjiniz ve iyileşme gücünüzdür.
Kendi zihninizin evinde, odaları başkaları dizayn etmişti. Karanlık koridorlar, kapalı kapılar vardı. Hipnoz, o evin kendi mimarınız olmanızı sağlar. Işığı nereye düşüreceğinize, kapıları nereye açacağınıza siz karış verirsiniz.
Yolunuzu kaybettiğinizi hissettiğinizde, hipnoz içsel pusulanızın ibresini sallayarak aslında hep doğru yönü bildiğini size hatırlatır. Kuzey hep oradaydı, siz sadece pusulaya bakmayı unutmuştunuz.
Karanlık bir odada el yordamıyla yürüyordunuz. Hipnoz, o odadaki ışık düğmesinin yerini size göstermek gibidir. Işığı açan, odanın aslında ne kadar güzel olduğunu gören yine sizsiniz.”
Hayatınızı başkasının yazdığı bir senaryoda oynuyor gibiydiniz. Hipnoz, size kalemi verip ‘Şimdi kendi hikayeni yaz’ demektir. Yazar sizsiniz, kahraman sizsiniz, okuyucu sizsiniz.
Son Söz:
Hipnoz, kendinizle kurduğunuz kalıcı bir barış anlaşmasıdır. İçinizdeki eleştirmeni susturup, en büyük hayranınızı ve destekçinizi uyandırmanın yolculuğudur.

