Canına 1 Can Daha Katanlar – Tutku, Merak ve Yaşamın Anlamı
Canına Can Katanlar
Hayatta hepimizin kendine sorduğu o derin soru vardır:
“Canına can katan nedir?”
Bu yazıda, yaşamı anlamlı kılan unsurları Türkçe deyimler ve atasözleri eşliğinde keşfedeceğiz. İnce esprilerle yüzünüzde tebessüm, zihninizde ise “beni canlı kılan şey ne?” sorusu kalsın diye…
Hayatta Kalmak ve Hayatta Olmak Arasındaki Fark
Birçoğumuz sadece nefes almayı yaşam sanıyoruz. Oysa hayatta kalmak yemek, içmek, uyumakla sınırlıyken; hayatta olmak sevmek, üretmek, anlamak ve gülmektir.
Atalarımız boşuna dememiş:
👉 “İşleyen demir ışıldar.” (samsun.ktb.gov.tr)
Çünkü canlı hissetmek için, hayatı sürekli işlemek, parlatmak gerekir.
- Tutku: İçimizdeki Ateş
Tutku, insanın ruhunu diri tutan en güçlü yakıttır. Bir şeyi tutkuyla seviyorsan, sabahın köründe uykundan kalkmak bile keyif verir.
Atasözü der ki:
👉 “Gülü seven dikenine katlanır.” (ebeveynakademisi.trtcocuk.net.tr)
Tutkunun zorlukları olur ama seni ayakta tutan da işte o zorluklardır.
- Merak: Yolun Işığı
Merak, ruhu besleyen ikinci kaynaktır. Çocuk gibi “neden, nasıl, niçin?” diye sormak, beynin dinamizmini artırır.
👉 “Merak, ilmin hocasıdır.” (batman.ktb.gov.tr)
Merak etmeyi bıraktığında, hayat renksizleşir. Merakla baktığında ise sıradan bir taş bile sana evrenin sırrını fısıldar.
- İlişkiler: Ruhun Ekmeği
İnsan tek başına bir ada değildir. İlişkilerimiz, bizi hayata bağlayan köprülerdir.
👉 “Komşu komşunun külüne muhtaçtır.” (samsun.ktb.gov.tr)
Dostlarınla gülmek, aileyle vakit geçirmek, bir tebessüm paylaşmak… Ruhun en güçlü vitaminidir. Kahve bahane, sohbet şahane.
- Anlam: Hayatın Pusulası
Amaçsız yolcu kaybolur. Hayatın pusulası, ona yüklediğin anlamdır.
👉 Viktor Frankl’ın dediği gibi:
“Hayatta bir amacı olan, her türlü nasıla katlanır.” (goodreads.com)
Atalarımız da aynı şeyi söyler:
👉 “Bir musibet bin nasihatten iyidir.”
Çünkü zorluklar, anlam arayışımızı güçlendirir.
- Şiirsel Düş: Ruhun Kanatları
Hayatı şiirsiz düşünmek, gökyüzünü bulutsuz hayal etmeye benzer. Bir mısra, bir şarkı, bir tebessüm… Bunlar ruhun kanatlarıdır.
👉 “Taş yerinde ağırdır.”
Ama bir tebessüm taşı bile hafifletir.
Hayat bazen ciddi görünür ama biraz kelime oyunu, biraz ince mizah ruhu hep genç tutar.
Gündelik Hayatta Canlı Olmanın Küçük İpuçları
- Sabah kahveni sadece içme; kokusunu ruhuna çek.
- Bir çocuğun kahkahasını duyduğunda kendi içindeki çocuğu uyandır.
- Zor bir işin sonunda alnındaki teri silerken, “ben varım” de.
- Dostlarına “iyiyim” yerine bazen “mutluyum” demeyi dene.
Çünkü “hayat, nefes aldığımız anlarla değil, nefesimizi kesen anlarla ölçülür.”
Sonuç: Seni Hayatta Tutan Şey Ne?
Hayatın cevabı herkese göre değişir ama özü aynıdır:
- Tutku olmadan ruh söner,
- Merak olmadan akıl donar,
- İlişki olmadan kalp kurur,
- Anlam olmadan yol kaybolur,
- Şiir olmadan hayat tatsız olur.
Atalarımızın dediği gibi:
👉 “Her işin başı sağlık.”
Ama sağlık sadece bedenle değil, ruhun da canlı olmasıyla mümkündür.
O hâlde şimdi kendine sor:
“Canına can katan nedir?”
Belki de cevabın, tam da şu an yüzünde beliren küçük bir gülümsemede gizlidir. 😊
Canına Ne, Nasıl Can Katar?
İnsanın en derin sorularından biridir: “Canıma ne, nasıl can katar?”
Çünkü yaşamak yalnızca nefes almak değil, nefese anlam yüklemektir.
Platon’un dediği gibi: “İyi yaşanmış bir hayat, sorgulanmış bir hayattır.” Canımıza can katan şey, sorgulamaktan korkmadığımız, kendimize ayna tutabildiğimiz anlardır.
Nietzsche bize kulağımıza fısıldar: “Yaşamak için bir ‘neden’i olan, her türlü ‘nasıl’a katlanır.” O neden, bazen küçük bir sevda, bazen büyük bir ideal, bazen de sadece sabah güneşinin yüzümüze vurmasıdır.
Mevlânâ ise başka bir pencereden bakar: “Sen cansın; tenin değil.” Der ki, canı diri tutan şey madde değil, ruha dokunan duygulardır. Gönül ne ile beslenirse, insan onunla ayakta kalır.
Albert Camus, hayatın absürtlüğünü kabul eder ama yine de yaşama evet der: “En karanlık kışta bile, içimde yenilmez bir yaz buldum.” İşte canı besleyen, o içteki yazdır.
Atasözlerimiz de bu hakikati işaret eder:
👉 “Dost acı söyler.” Çünkü hakikatin dokunuşu, bazen tatlıdan daha çok can katar.
👉 “Komşu komşunun külüne muhtaçtır.” Çünkü birlikte olmak, yalnızlıktan daha güçlü bir ilaçtır.
Sonuçta sorunun cevabı tek değildir. Kimi için aşk, kimi için sanat, kimi için hizmet, kimi için sadece bir kahve kokusu… Ama her birinde ortak nokta aynıdır: Can, paylaşınca çoğalır; yaşayınca derinleşir.
Şimdi kendi içine dön ve sor:
“Bana ne can veriyor?”
Bulduğun cevap, senin en büyük pusulan olacak.

